Hareketli Yaşama Geçiş İsteği ve Bilinçsiz Spor Yapmanın Sonuçları
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Tuncay, COVID-19 salgınından sonra hareketli yaşama geçme isteğinin arttığını ve bu nedenle bazı bireylerin bilinçsizce spora yöneldiğini belirtti. Bu durumun spor yaralanmalarının görülme sıklığını artırdığını ifade eden Tuncay, spor yaralanmalarının kalıcı sakatlıklara dönüşmemesi için dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Yaralanmaların Risk Faktörleri
Prof. Dr. Tuncay, birden fazla yaralanma, tedaviye geç kalma, rehabilitasyon yetersizliği, rehabilitasyonun temel kurallarına uyulmaması, tedavi sonrası erken dönemde spora dönülmesi ya da yaralanmaların tekrarlaması gibi durumların kalıcı hasarlara yol açabileceğini belirtti. Ayrıca, çocuk ve gençler için tehlike arz eden spor yaralanmalarında kas iskelet sistemi olgunlaşması tamamlanmadan yapılan orantısız antrenman ve vücuda aşırı yüklenme gibi risk faktörlerinin önemli olduğunu söyledi.
Bilinçli Sporun Önemi
Özellikle popüler ve medyatik branşlarda, başlangıç seviyesindeki yaralanmaların hafife alınarak uygun şekilde tedavi edilmemesinin uzun vadede ciddi risklere yol açabileceğine dikkat çeken Tuncay, kulüplerin ve ailelerin bilinçli olmasının, potansiyel yıldız sporcuların spor hayatlarının ve performanslarının kesintiye uğramadan devam etmesine katkı sağlayacağını belirtti.
Risk Faktörleri ve Önlemler
Prof. Dr. Tuncay, amatör spor yapanlar için ise ölçüsüz ve bilinçsiz yapılan ağır sporlar, takviyelerin bilgisizce kullanımı, yeterli ısınma ve germe egzersizlerinin yapılmaması, uygunsuz spor aletlerinin kullanımı gibi risk faktörlerini sıraladı. Her bireyin yapabileceği spor aktivitesinin yaşa, kiloya, fiziksel özelliklere ve genel sağlık durumuna göre özel olarak belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
Spor Yaralanmalarının Türleri ve Tedavisi
Prof. Dr. Tuncay, yapılan spora bağlı olarak yaralanma şekillerinin değişebileceğini belirtti. Futbolda en sık görülen yaralanma türlerinin kas, menisküs ve bağ yaralanmaları olduğunu, basketbol ve voleybolda ise omuz, dirsek, diz içi, ayak ve ayak bileği yaralanmalarının sık görüldüğünü ifade etti.
Yaralanmanın durumuna bağlı olarak cerrahi veya cerrahi dışı tedavilerin uygulanabileceğini söyleyen Tuncay, kas yaralanmalarında PRP ve benzeri lokal enjeksiyonlar, fizik tedavi gibi modalitelerin kullanılabileceğini belirtti. Menisküs, ön çapraz bağ ve kıkırdak yaralanmalarında ise cerrahi tedavilerin tercih edildiğini ifade etti.