Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün açılışını gerçekleştirdiği Ricosta Oteli’nde düzenlenen AK Parti Rize İl Teşkilatı yemeğine katıldı.
Otelin Rize’ye kazandırılmasında emeği geçen hemşehrisine teşekkür eden Erdoğan, bu tür yatırımların devamını beklediklerini söyledi.
Kentin, AK Parti’nin yatırım ve eser siyasetinin katkıları, Rizeli hemşehrilerinin de gayretleriyle günden güne geliştiğini ifade eden Erdoğan, bütün kurumların gece gündüz demeden Rize’nin kalkınması için el birliği içinde çaba sarf ettiğini belirtti.
class=’cf’>
“AYDER’İMİZİ ÇOK FARKLI BİR HALE GETİRECEĞİZ”
Yarın Ayder’i son haliyle gezip göreceğini, geldiği noktayı yerinde denetleyeceğini vurgulayan Erdoğan, “Oradaki birçok kaçak, göçek, salıncaklar filan yıkıldı. Konutlar da oradaki sahipleriyle konuşularak yıkılıyor. Onların yerine de kendilerine daha sonra gayet güzel bir şekilde Rize’nin yerel mimarisine de uygun olarak yapılacak konutlardan verilmek suretiyle Ayder’imizi çok farklı bir hale getireceğiz.” diye konuştu.
Erdoğan, şu anda Ayder’in yolları ve altyapısının büyük ölçüde bittiğini söyledi.
Ayder’in Rize için çekim alanı olacağını vurgulayan Erdoğan, “Orada da tabii oteller oluyor. Şimdi burada yine yapılmakta olan bazı yatırımlar var. Bu yatırımlarla beraber Rize inşallah Doğu Karadeniz’de çok daha farklı bir konuma gelecek. Tabii Rize’de sahilde yeni düzenlemeler şu anda planlarımızın içerisinde.” ifadelerini kullandı.
Rize-Artvin Havalimanı’nı 2022’ye yetiştireceklerini belirten Erdoğan, bu yatırımın Rize ve Artvin’e geliş gidişleri ciddi manada rahatlatacağını anlattı.
Havaalanı ile ana ocağına gelirken çok daha rahat geleceğini vurgulayan Erdoğan, “Yarın Güneysu Hastanesi projemize ilişkin bilgi alacağız. Bir hastane açmanın gayreti içindeyiz. Yer tespitlerini yaptık. İlgili arkadaşlarımızla yarın bizzat yerinde görerek süratle bu hastanemizle ilgili çalışmalarımızı başlatacağız. Karadeniz’in incisi Rize’nin hak ettiği konuma gelmesi için koşturuyoruz. İnşallah bundan sonra 80 vilayetimizle beraber Rize’nin de kalkınması için mücadelemize devam edeceğiz. Durmak yok, yola devam.” dedi.
Erdoğan, yollarına çıkarılan engellere takılıp kalmayacaklarını, önlerini kesmeye çalışanlarla uğraşacak vakitleri ve hallerinin olmadığını dile getirdi.
class=’cf’>
Yapacak çok işlerinin bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, laf değil iş üretmeye devam edeceklerini, hizmet aşklarını örselemeye yönelik girişimlere prim vermeyeceklerini vurguladı.
“Döviz kurundan, faizden, terörden, ülkemizin tökezlemesinden medet uman CHP zihniyetindeki muhterislere boyun eğmeyeceğiz.” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“İlk günkü aşkla, ilk günkü heyecanla ülkemize hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Biz dertliyiz. Derdi, davası, ilkeleri, prensipleri olan bir partiyiz. Biz milletin emanetini sırtında taşıyan bir davayız. Biz önce millet, önce memleket diyen, mesele vatansa gerisi teferruattır şiarıyla hareket eden bir kadroyuz. Milli iradenin üstünde bir güç tanımadık, tanımıyoruz. Vatanımızın bekası dışında hiçbir hesap gütmedik, gütmüyoruz. Her karış toprağında bir yiğit yatan bu ülkeyi öyle kuru sözle değil, imanla, aşkla büyük bir tutkuyla seviyoruz. Biz bu ülkeye, bu ülkenin insanına sevdalıyız. Hamdolsun 40 yılı aşan siyasi hayatımızın hiçbir döneminde bize inanan, güvenen insanımızı yarı yolda bırakmadık. 18 yıllık iktidarımız döneminde bahaneler aramadık. Asla bahanelere sarılmadık. Sıkıntılarla karşılaşsak da Türkiye için, Türk milleti için kurduğumuz hayallerimizle kimsenin aramıza girmesine müsaade etmedik.”
Gece gündüz demeden çalıştıkça milletin kendilerine destek verdiğini, her seçimde yükselen oy oranlarıyla partiye sahip çıktıklarını anlatan Erdoğan, samimiyetle mücadele ettikçe Allah’ın da nusretiyle işlerini kolaylaştırdığını belirtti.
class=’cf’>
“ALNIMIZ AK, BAŞIMIZ DİK”
Mazlumların hakkını savundukça dış politikadan ekonomiye, sağlıktan üretime, turizmden ticarete birçok alanda önlerinin açıldığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
“83 milyonun tüm fertlerinden, Asya’dan Afrika’ya kadar 100 milyonlarca kardeşimizin her birinden aldığımız dualar ülkemizi daha da güçlendirdi. Yeri geldi vesayet güçlerinin tacizlerine meydan okuduk. Yeri geldi bölücü terör örgütünü açtıkları çukurlara gömdük. Yeri geldi FETÖ’yü kendi ihanetinde boğduk. Yeri geldi yedi düvele meydan okuduk. Gezi olaylarında sokak terörüne, 15 Temmuz’da kanlı darbe girişimine maruz kaldık. Meydanı ne devlet içindeki vesayet odaklarına ne gazete köşelerindeki darbe sevdalılarına ne de ülkemize kasteden teröristlere bırakmadık. Adaletten taviz vermeden, gayrimeşru yollara asla tevessül etmeden mücadelemizi demokrasi ve hukuk içinde yürüterek alnımız ak, başımız dik şekilde işte bugünlere kadar geldik.”
Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Adaletten taviz vermeden, mücadelemizi demokrasi, hukuk içerisinde sürdürerek bu günlere geldik.
18 yıl öncesine göre artık geleceğimize daha bir umutla bakıyor, adımlarımızı daha kararlı atıyoruz.
Terör örgütlerine yönelik tarihimizin en kapsamlı operasyonlarını yürütüyoruz.
Hak ve hukukumuzu çok daha büyük cesaretle yürütüyoruz.
Türkiye muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma hedefine hiç olmadığı kadar yakındır.
Sadece yurt içi ve yurt dışında yaşayanlar değil, artık tüm mazlum coğrafyaların umudu haline gelmiştir. Mazlum Filistin’in umudu Türkiye’dir.
Bugün ne bölgemizde ne Akdeniz Ege ve Karadeniz’de ülkemizin içinde yer almadığı bir denklemin başarı şansı yoktur. Gerek saha gerek masadaki gücümüz artık rakiplerimiz tarafından kabullenilmektedir. Türkiye başarı çıtasını daha yükseğe taşıyacaktır.
IMF’e 23 milyar dolar borcumuz vardı. Ve Mayıs 2013’te IMF’e olan bu borcu sıfırladık. CHP bize akıl veriyor; ‘Ekonomide sıkıntıdasınız, IMF’den borç alın da, yola devam edin’ Yahu o sizin işiniz. Sizin yükünüzü biz aldık, onları temizledik. Ne zaman Mayıs 2013’te. IMF’le işimiz yok. Kaldı ki onlar bizden 5 milyar dolar borç talebinde bulundum. Ben de arkadaşlara ‘verin verin’ dedim. Bugün borç alan yarın emir alır.
Paradan altı sıfırları biz attık. Tuvalete gidiş bile 1 milyonaydı. Başbakanlığım döneminde onları da attık. Paramızın değerini ve itibarını biz kazandırdık.
“SEVR’İ NASIL YIRTIP ATMIŞSAK, BUGÜN DE ‘MAVİ VATAN’I AYNI KARARLILIKLA KORUYACAĞIZ”
2 gün önce Şansölye Merkel ile görüşmem oldu. Bu görüşmelerden sonra atılan adımlar, Türkiye’ye yapılan bu saldırılardan sonra Türkiye hep kolaylaştırıcı, yumuşatıcı oldu. Ancak Yunanistan bizim yaklaşımımıza aynı şekilde cevap vermiyor. Bu yaklaşım tarzını devam ettirecek olurlarsa şunu bilmelidirler ki biz gereğini yaparız.
Gerek uluslararası deniz hukuku gerekse yerleşik teammüller açısından ülkemiz sonuna kadar haklıdır. Bu hakkı da elindeki tüm imkanları kullanarak savunmayı sürdürecektir.
100 yıl önce Türkiye’yi ince bir siyasetle güneyindeki enerji kaynaklarının dışında bırakanlar Doğu Akdeniz’de bunu başaramayacaklardır. Kıta sahanlığımızda haydutluğa asla boyun eğmeyeceğiz. Yaptırım ve tehdit dili karşısında geri adım atmayacağız. Bir asır önce vatanımızı parçalamayı hedefleyen Sevr’i nasıl yırtıp atmışsak, bugün de ‘Mavi Vatan’ı aynı kararlılıkla koruyacağız.
Oruç Reis sismik araştırmalarını sürdürüyor. Deniz Kuvvetlerimiz de Oruç Reis’e refakaat ediyor. Oruç Reis faaliyetlerine 23 Ağustos’a kadar devam edecektir. Bu süreçte gemimize yönelik en küçük bir tacizde bulunulması halinde gereken cevabı vermekten asla çekinmeyeceğiz.
Akdeniz’de attığımız tüm adımları uluslararası hukuk ve iyi komşuluk çerçevesinde atıyoruz.
Yunanistan’ın beklentimiz de birilerinin kışkırtmasıyla değil, aklı selim ile hareket etmesi, özellikle Batı Trakya’daki kardeşlerimize yönelik devlet terörünü andıran uygulamalara bir an önce son vermesidir.
Batı Trakya’daki camilerimize saldırılıyor, okullarımıza saldırılıyor. Biz ise tam aksine… Trabzon’da Sümela Manastırı’nı restorasyonunu bitirdik ve dün geldiler Sümela’da ayinlerini yaptılar.”