Usta oyuncu 3 haftadır tedavi gördüğü özel bir hastanede çoklu organ yetmezliği nedeniyle 82 yaşında hayatını kaybetti. Usta sanatçının cenazesi önce kurucusu olduğu BASAD Özel Bakırköylü Sanatçılar Derneği’ne getirildi. Yakınları, sevenleri ve öğrencileri sol yolculuğunda sevilen oyuncuyu yalnız bırakmadı. Ardından Asutay için Bakırköy Amine Hatun Camii’nde tören düzenlendi. Törene Asutay’ın oğlu Mert Asutay, yeğeni Pelin Asutay, Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, yakınları, öğrencileri ve sanatçı arkadaşları katıldı. Üstün Asutay, cenaze namazının ardından, Bakırköy Mezarlığı’na defnedildi.
“HEM BABAMI HEM İLK USTAMI UĞURLUYORUM”
Cenaze törenine katılan usta sanatçının oğlu Mert Asutay, çifte acı yaşadığını ifade etti. Asutay, “Uğurluyoruz. Hayatın gerçeği ile karşı karşıyayız. Hem babamı hem ilk ustamı uğurluyorum. Bu meslekte bir yerlere gelebildiysem bunu olduğu gibi babama borçluyum. Bana el veren ustam babamdır. O yüzden çifte acı yaşıyorum. Bizim meslekte usta-çırak ilişkisi çok önemlidir. Benim her şeyimdi. Ben tek çocuğum. Annem de 23 senedir yok. Birlikte yaşadık. Birçok şeyi paylaştık babamla. Her şeyimi kaybettim. Ama bu kaybedişi kabulleniyorum. Hayat bu. Son nefesime kadar babamı çok özleyeceğim” ifadelerini kullandı.
“DÜNYANIN EN İYİ AMCASINA SAHİPTİM”
class=’cf’>
Usta oyuncu için Özel Bakırköylü Sanatçılar Derneği’nde düzenlenen törende konuşan yeğeni Pelin Asutay Yeşilçimen, “Dünyanın en iyi amcasına sahiptim. Acım gerçekten çok büyük. Kelimelere sığdıramam. Amcam deyince hep çocukluğum aklıma gelir. Ne diyebilirim ki. Hepimizin başı sağ olsun. Çok güzel bir insanı kaybettik” şeklinde konuştu.
“SANATA GÖNÜL VERMİŞ MUHTEŞEM BİR İNSANI KAYBETTİK”
Çocukluk arkadaşını kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını ifade eden Oyuncu Cihat Tamer, “Çok sevdiğim bir çocukluk arkadaşımdı. Bakırköy aşığıydı. Yani gerçekten mülayim, sessiz sedasız, sanatını icra eden muhteşem bir insandı. Biz Bakırköy’de doğmuş ve Bakırköy’ü terk etmemiş 3 arkadaş; Üstün Asutay, Erdoğan Sıcak ve ben Cihat Tamer bu dernekte yaşadık. Burası Bakırköy Halk Evi’ydi. Biz burada Münir Özkul, Neriman Esen, Altan Erbulak gibi ustalarımızı izleyerek bu mesleği seçtik. Ama seneler seneler geçti. Hepimiz bir yerlere geldik. Dedik ki biz buradan yetiştik, yerimize gelecek Atatürk ilkelerine bağlı, kişiliğinden taviz vermeyen, özgürlükçü, sanata gönül vermiş gençleri de yetiştirelim. Bizden sonra bayrağı onlar taşısın istedik. Ve Tarık Akan, Cem Karaca, Ayşen Guruda arkadaşlarımızı da aramıza alarak bu derneği kurduk. 28 yıllık bir dernek burası. Üstün’ü kaybettik. O fotoğraftaki tüm arkadaşlarımızı kaybettik ve tek kalan ben oldum. Üzgünüz tabii. Çok üzgünüz. Sanata gönül vermiş muhteşem bir insanı kaybettik” dedi.