Turan’ın açıklamaları şöyle:
“55 saate yakın görüşmeler, 296 vekilin konuştuğu uzun bir müzakere süreci olmuştu. Kıymetli bir tutanak çalışmasıyla birlikte tüm görüşmeler değerlendirildi.
Teklifin görüşmelerine bugün başlıyoruz. ‘Çoklu baro’ diye ifade edilen teklifin adı ‘çoklu baro’ değil. Bu reform niteliğinde bir düzenleme. ‘Çoklu baro’ ifadesi bu kanunun özünü yansıtmıyor. Baroların eşit temsil edildiği bir birliğin oluşmasını istiyoruz.
Bu baro teklifimizin 4-5 ayrı ve önemli başlığı var. Bir tanesi sadece şu an 3 büyük şehri kapsayan 5 binden fazla avukat varsa, 2 bin imza ile beraber birden fazla baro kurulmasına izin verilmesi.
İkinci başlığı, Türkiye odalar birliğinde olduğu gibi, birçok ülkede olduğu gibi baro başkanlarının birlikte eşit temsilini sağlayan özel bir bölümü var. Bu tartışılmıyor fazla ama kıymetli bir yaklaşım.
Bir diğer düzenleme… Avukatlar artık istinaf mahkemelerinin dışında da avukatların benzer yargılamalarının Yargıtay’da incelenmesinin önünü açıyoruz. Bu da avukatlarımızdan, barolarımızdan gelen bir teklifti.
Bu kanun çok tartışıldı. Bazen bağlamından çıkarılarak tartışıldı.
Birkaç eleştiriye siz sormadan cevap vereyim. ‘Barolara sorulmadı’ denildi. Külliyen yalan ve yanlış. Adalet Bakanımız Barolar Birliği Başkanıyla yaptığı görüşme sonucunda 30 Baro Başkanı ile saatlerde toplantı yaptı. İstanbul Başkanı Beyefendi o toplantıya gelmediyse biz ne yapalım? Bizim muhatabımız Barolar Birliği Başkanıdır. Yetmedi biz Grup Başkanvekilleri olarak 4 saat toplantı yaptık baro başkanlarıyla. Barolar Birliği Başkanı davet etti.
Bu toplantılarda da İstanbul’daki beyfendi yoktu. Ne yapayım sen gelmediysen. Bakan çağırdıysa gelme, Meclis çağırdıysa gelme… Şimdi resmi evrak gösterin diyorlar… Ne resmi evrağı? Bu toplantıyı yapmadık mı, niye bunu söylüyorlar.
‘Kapıya geldiler’ içeri almadıylar diyorlar. Taksim’de ben yürürken, çay içerken ‘Aa bugün toplantı varmış. Ben de katılayım desem’ beni alır mı beyefendiler? Almaz.
Genel yaklaşım bir reform paketi olduğu yönünde. Şu anda marjinal olduğunu düşündüğümüz baro başkanlarının ahlaki ve siyasi sicillerine baktığımızda ‘Başörtülü avukat yemin edemez’ dediğini biliyoruz.
Bir diğer eleştiri konusu komisyon sürecinde, düzenleme geçerse barolar marjinalleşirmiş. Zaten marjinal değil mi? Daha ne kadar marjinal olacak?
Baroların bölünme hakkı olacak ama zorunluluk olmayacak. Şu andaki baroların binalarında yönetimlerinde bir değişiklik olmayacak. Bu kanunda FETÖ’nün ruhu varmış! Hadi oradan diyorum.
Kanun metninde bölünme yok, kanunu okumuyorlar.
5 bini geçse de bölünme zorunluluğu yok.
Görüşmeler sırasında komisyona gelen arkadaşlarımızı içersi çağırdık, kendileri gelmemeyi tercih ettik. 3 temsilci gelsin konuşalım dedik. Ziyaretçi yasağı olduğundan sadece baro başkanlarımıza yönelik Meclis Başkanımız kapıyı açmaya hazır.”
Abone Ol